Black Swan(Siyah Kuğu) Film Analizi

Darren Aronofsky tarafından yönetilen başrolünde Natalie Portman’ın bulunduğu Black Swan( Siyah Kuğu) filmi 2010 yılında vizyona girmiştir. Filmde saf ve masum beyaz kuğu ile ihtiraslı siyah kuğunun rekabetini anlatan gösteride kraliçe balerin olmak isteyen Nina’nın bu uğurda kendini bulmak isterken aslında kendini kaybetme hikayesine, Nina’nın içerisindeki karanlık dünyaya tanıklık ediyoruz. Şimdi bu karanlık dünyayı psikoloji perspektifinden inceleyelim. Küçük bir uyarı: Bu inceleme spoiler içerir!

Temmuz 17, 2024 - 17:20
Temmuz 19, 2024 - 14:37
 0  43
Black Swan(Siyah Kuğu)  Film Analizi
Black Swan Film Analizi

Künye

Tür: Dram, Gerilim

Süre:1 saat 43 dk

Yönetmen: Darren Aronofsky

Oyuncular: Natalie Portman, Mila Kunis, Vincent Cassel

Filmin baş karakteri Nina hırslı ve mükemmeliyetçi bir balerindir. Annesi Erica ile yaşamaktadır. Film boyunca babası görülmemiş ve babası ile ilgili bir bilgi verilmemiştir. Nina saf, masum beyaz kuğu ve ihtiraslı şehvetli siyah kuğunun da tek bir balerin tarafından canlandırılacağı gösteride kraliçe balerin olmak istemektedir. Ancak Nina beyaz kuğu rolü için biçilmiş kaftan olsa da siyah kuğu rolü için gerekli şehvet onda yoktur. Nina siyah kuğu rolü için fazla mükemmeliyetçi ve bir nevi fazla kontrollüdür. Baş balerin olabilmek için kendini özgür bırakabilmeli; risk alabilmelidir. Ayrıca baş balerin olabilmek için yalnızca kendi ile değil rakipleri ve aynı zamanda annesi ile de baş edebilmelidir.

Anne-Kız ilişkisi

Filmin başından itibaren Erica’nın otoriter ve Nina’yı annesine bağlı küçük bir kız çocuğu gibi gören bir anne olduğunu görüyoruz. Nina’nın odası tıpkı küçük bir kız çocuğunun odası gibi oyuncaklarla doludur. Annesi Nina’yı baskılayarak Nina’nın onun istediği gibi olmasını, kendine bağlı olmasını sağlamaktadır. Erica Nina’nın büyümesini ve bağımsızlaşmasını istemiyor gibi görünüyor. Nina ile annesinin sosyal hayatları ve çevreleri de oldukça az gibi görünmektedir. Evin içinde hatta banyoda bile kontrol Nina’nın annesindedir.  Nina annesinin bu tutumundan ve baskılarından oldukça rahatsız olsa da sesini çıkartamamakta ve annesinin kontrolünden çıktığı anda kendini kaygılı ve suçlu hissetmektedir.

Hocası Thomas ile ilişkisi

Filmde Nina’yı tetikleyen bir diğer etmen ise gösterinin yönetmeni ve hocası olan Thomas. Thomas Nina’nın hep kontrolcü olmasının ve mükemmeliyet çabasının farkındadır. Bu nedenle Nina’yı kraliçe balerin yapmak konusunda isteksizdir. Ancak Nina odasına kendisinden rolü istemek için geldiğinde onunla öpüşürken Nina’nın dudağını ısırması üzerine Nina’da saldırganlığın ilk izleri görülmüş ve bunun üzerine Nina’ya rol konusunda şans vermesi gerektiğine karar vermiştir. Film boyunca Nina’nın Thomas’a hissettiği cinsel çekim ve onunla olan yakınlaşmaları Nina’nın cinselliği keşfi ile üzerindeki baskıdan arınarak alter kimliğinin (ikinci kimlik) açığa çıkması yolunda önemli bir tetikleyici olmuştur. Siyah kuğu rolüne seçilmesi ile Nina’nın kaygıları ve halüsinasyonları artarak nevrozları psikotik düşünce ve davranış örüntüleri olarak karşımıza çıkmaya başlamaktadır. Örneğin, parmağının kanadığı gibi halüsinasyonlar görmeye ve depersonalizasyonlar yaşamaya başlamaktadır.

Lily ile ilişkisi

Nina saflığı, masumluğu ve mükemmeliyet ile bütünleşmesiyle adeta bir beyaz kuğudur. Lily ise şehvetli, doğal, herhangi bir mükemmeliyet kaygısı olmayan bir balerindir. Dolayısıyla siyah kuğu rolü için oldukça idealdir. Kraliçe balerin olmak için Nina’nın en önemli rakibi Lily’dir.

Dönüm Noktası

Filmin dönüm noktası olan sahneye gelirsek Nina annesiyle tartışmış ve ilk defa onun kontrolünden çıkarak Lily ile dışarı çıkmıştır. Onunla vakit geçirirken Lily’nin teklifi üzerine Nina madde kullanmış ve bu da Nina’nın patolojilerinin net bir şekilde açığa çıkmasını tetiklemiştir. Kişilik bölünmeleri tetiklenmiştir.                                                                                                                İlerleyen sahnelerde görüyoruz ki Nina artık beyaz kuğuyla vedalaşarak içindeki siyah kuğuyu açığa çıkartmaya başlıyor. Giderek saldırganlaşıyor. Arttık annesinin kontrolündeki saf ve masum beyaz kuğu olmak istemiyor. Oyuncakları fırlatmaya, kapısını kilitmeye ve annesine fiziksel olarak zarar vermeye başlıyor.

Nina sırtını yolmak, parmağını kanatmak gibi sanrıların yanı sıra annesinin resimlerinin konuştuğu gibi işitsel halüsinasyonlar da görmekteydi. Bu halüsinasyonların ve sanrıların en belirgin olduğu gece annesiyle tartıştığı, gösteriden önceki gecedir. Nina ayaklarının bir kuğu ayağına dönüştüğünü, sırtında kanat tüyleri çıktığını görmekteydi.

Annesi siyah kuğu rolünün Nina’ya zarar verdiğini fark ederek gösteriye çıkmasına engel olmaya çalışmış ve Thomas’a Nina’nın gösteriye çıkmayacağını söylemişti. Ancak Nina annesini aşarak gösteriye gitmişti. Nina rolün Lily’ye verildiği halüsinasyonunu görmesiyle birlikte  filmin gerici sahnelerinden biri olan o kavga sahnesini görüyoruz. Nina Lily’yi öldürdüğünü sanarak onu saklıyor ve sahneye gidiyor. Sahneye çıktığında Nina’nın mükemmel sergilemesi gereken, özdeşleştiği beyaz kuğu rolünü sergilerken hata yaptığını görüyoruz. Çünkü Nina artık beyaz kuğu değil siyah kuğu olmuştu. Sahne arasında odasına gittiğinde aslında Lily’yi öldürmediğini ve gördüğü halüsinasyon sırasında aslında kendisine zarar verdiğini fark etmişti. Nina ikinci perdede siyah kuğu rolünü sergilerken gerçekten siyah kuğuya dönüştüğünü düşünüyor ve kendini gerçek bir siyah kuğu olarak görmüştü.

Son sahne

Son sahnede beyaz kuğunun siyah kuğuya yenildiğini kabul edip intihar etmesi ile birlikte gösteri sona ermektedir. Bu sembolik anlatımla Nina’nın iç dünyasında siyah kuğu ile verdiği savaş sonucunda içindeki beyaz kuğunun siyah kuğuya yenildiğini söyleyebiliriz. Lily’yi öldürdüğünü düşünürken aslında kendini öldürmüştür. Son cümlesi de ‘’Hissettim, kusursuzdu’’ olur. Böylelikle Nina mükemmelliğe erişmek ve siyah kuğu rolünü alabilmek uğruna çok sevdiği sahnede hayatını kaybetmiştir.

Tepki Ekle

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Nur Dunuk İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Psikoloji bölümü 3. sınıf öğrencisiyim. Lisans eğitimim süresince çeşitli topluluklarda görev aldım ve mesleki deneyim edinmek amacıyla stajlar yaptım. Güncel olarak akademik ve kişisel gelişimim için dil öğrenmeye ve düzenli kitap okumaya vakit ayırıyorum. Edindiğim bilgileri kişisel yorumlarımla harmanlayarak siz okuyuculara başarılı yazılar sunmaya gayret ediyorum.