Boş Sandalye Tekniği
Boş sandalye tekniği Gestalt psikologlar tarafından ilk olarak uygulanmış günümüzde de bilişsel davranışçı terapi yaklaşımlarında seans süreci ve danışan durumuna göre kullanılan tekniklerden biridir.
Boş sandalye tekniği terapistler tarafından aktif kullanılan etkili ve özel bir tekniktir. “İki sandalye tekniği veya Sandalye işi” olarak da bilinip kullanılmaktadır.Bu teknik bireyi duygusal olarak yoğunluğun içine çekse de kişinin acı ve kederle yüzleşmesinde ,aşmasında fayda sağlayan terapötik araçtır. Bu teknik kişi için hem yüzleşme hem de empati farkındalığı getirir ve aynı zamanda kişinin kendi duygularını fark etmesine ortam hazırlar . Bu sayede danışan ele aldığı olay veya kişiyi farklı bir açıdan da değerlendirebileceği gibi kişinin kendini fark etmesi açısından da oldukça verimlidir. Kişi karşısına yerleştirdiği kişiyle veya kendisiyle bir sohbet haline girer. Bazı durumlarda birden fazla sandalye de kullanılabilir.
Boş Sandalye Tekniğinin Tarihi
Freud’un öğrencisi olarak bilinen Jacob Levy Moreno boş sandalye tekniğine dikkatleri çekerek bu tekniği geliştirdi. Psikoterapiyi tam olarak benimsemeyen Moreno aktif katılımın önemine vurgu yaparak bu tekniğe odaklandı. Daha ileriki yıllarda grup halinde oluşturulan boş sandalye tekniği bir diğer adıyla “ psikodrama ” tekniğini kullandı.
Gestalt Terapistleri
Gestalt Terapinin kurucu Fritz Perls ‘dir. Gestalt terapi temelde şu ana odaklanılması gerektiğini zorlukların da aynı şekilde şuan ele alınması gerektiğinin savunur. Aynı zamanda bu psikologlar kişinin yaşadığı travmalardan kurtulması için tekrar yaşaması gerektiğine inanırlar. Boş sandalye tekniğini direkt olarak kullanan ilk gestalt terapistlerdir. Boş sandalye tekniğini uygulayacak olan terapistlerin de hümanist yaklaşımı benimsemiş olması gerekir.
Boş sandalye tekniği konusunda iki uzman, Scott Kellogg ve Amanda Torres, 2021 yayınında, yöntemin şu kişiler için en yararlı olabileceğini belirtti:
• depresyon
• anksiyete bozuklukları
• kişilerarası kötü muamele
• yas
• kişilik bozuklukları
• sosyal kaynaklı travma
• iç çatışma
• kendinden nefret
Boş sandalye tekniği adım adım nasıl uygulanır?
• Danışanın hazır olduğunu teyit ettikten sonra farklı kutuptaki rolleri oluşturması için çağrıda bulunabilirsiniz. Danışanın gönüllü olması oldukça önemlidir.
• Danışanın role karşı odağı dağılmışsa sandalyeleri değiştirmesini isteyebiliriz.
• Oturduğu sandalyede açık ifadeler kullanmasını isteyip diğer sandalyeye geçtiğinde bu ifadeler danışana hatırlatılabilir. Ve bu hatırlatma sonucunda danışana duygular sorulabilir.
• Danışana hangi rolü daha yakın hissettiği sorulup o rol üzerine incelemeler yapılabilir.
• Rol değişimi yapıldığı sırada danışan seslerin sahiplerinin farkına varıp bunu belirtebilir.
• Grup terapisi sürecinde grup üyeleri danışanın deneyler yapmasına olanak sağlayabilirler. Sandalyede farklı bir rolde iken diğer grup üyelerine sırayla giderek sorular sorabilirler.
Boş sandalye tekniği – Dikkat edilmesi gerekenler
• Danışan gönüllülüğü kesinlikle olmalıdır.
• Terapistin hümanist yaklaşımı benimsemiş olması gerekir.
• Terapistin boş sandalye tekniğine kendisini iten sebebi danışanın anlayacağı tarzda danışana açıklaması teknikten bahsetmesi gerekir. Danışan oluşan rollerin tamamen farkındalığında olmalı herhangi bir belirsiz bir durum veya olayla karşılaşılmamalıdır.
• Diyalogun gidişatının suçlama,çaresizlik,ısrarcı ,katı, değersizlik hangi temalar üzerinde ilerlediğini terapistin iyi takip etmesi gerekli noktada değişme ihtiyacını fark etmelidir.
Boş sandalyenin kullanımındaki zorluklar
Bu teknik duygusal engellemede, kendini kabul etmede ve yas tutma süreçlerinin çözümlenmesinde yarar sağladığını gösterse de uygulama kısmı dirençle engellenebilir.
Aynı zamanda bu teknik kişi için hayal gücü becerisi projelendirme yetenekleri de ister. Bu düzende bakıldığında hayal edilen kişiliğin yönü veya kişiliği doğru hayal edilemediğinde amaçlanan teknik kazanıma ulaşamayacaktır.
İkinci bir zorluk ise hastanın bu tekniğe karşı direnç göstermesidir. Bunun sebebi danışanın tekniği gerçekçi bulmayışı veya kendini yüksek sesle ifade etmek istemeyişi olabilir.
Tepki Ekle