FLÖRT ŞİDDETİ

Flört şiddeti, romantik ilişki içindeki bir bireyin diğerine veya birbirlerine egemenlik sağlama kontrol etme , üstünlük ve baskı kurma amacıyla sergilenen davranışların tümüdür. Flört şiddeti genellikle sinsice başlar. Böyle söylememin nedeni ilişki içinde bu durumla karşı karşıya kalan insanlar bile flört şiddetinin varlığından habersiz olmaları. Bu durumun tabi ki flört şiddetini başka duygularla aşkla tutkuyla veya koruma içgüdüsüyle karakterize etmek gibi sebepleri olabilir. Toplum yapısının kültürel kodların yetiştirilme ve kişisel özelliklerinin de etkili olduğunu söylemek gerek.

Flört şiddeti farklı boyutlarda ve farklı şekillerde kendini gösterebilir.

Fiziksel flört şiddeti

Bir partnerin diğerinin bedenine zarar verecek kasıtlı eylemlerdir. Fiziksel durumlardan oluştuğu için tespit edilmesi en kolay türüdür. Genellikle ufak temaslarla başlasa da çok tehlikeli boyutlara çıkabilir. Birini hırpalamak, itmek, vurmak, tokat atmak, üzerine eşya fırlatmak, kesici bir alet veya silah çekmek..

Psikolojik flört şiddeti

En çok karşılaşılan şiddet türü olsa da anlaşılması ve kabul edilmesi bakımından en zor tiptir. Birlikte olduğunuz kişinin sizin kendinize duyduğunuz saygıyı ve güveni zedeleyen sizde korku uyandıran değersiz hissettiren davranışlarıdır. Burada amaç sürekli olan eleştirme küçümseme ve aşağılamayla partneri kontrol altında tutmaktır. Duygusal manipülasyon sıklıkla başvurulan bir yoldur. İlişkinin ve mağdurun iyiliği için yaptığına inandırarak partnerinin duygularını ve karar bağımsızlığını istismar eder. Partnerine aşağılıyıcı lakap takması, ne giyindiğine nereye gittiğine nasıl davrandığına karışması( artık benimle sevgilisin bu şekilde giyinemezsin) tehdit etmesi, küfür ve hakaret etmesi, ailesi veya arkadaş çevresinden izole etmeye çalışması, bireysel düşüncelerini duygularını yok sayıp onun yerine karar vermesi, tehdit etmesi ( ayrılırsak kendime zarar veririm)…

Cinsel flört şiddeti

Bireyin isteği ve onayı olmaksızın partnerinin cinsel aktiviteye zorladığı ya da zorla onay aldığı(hayır cevabını kabul etmeyerek evet diyene kadar ısrar edilmesi) cinsel sınırlarını yok saydığı şiddet türüdür. Kısaca rıza kavramını hiçe saymaktır. Partnerinin rızası dışında onu öpmeye ona dokunmaya çalışmak, ilişki içi tecavüz, cinsel ilişki sırasında utandırılmak, doğum kontrolü yapmamak, cinsel aktivite sırasında izinsiz fotoğraf ve video çekmek bunu yaymakla tehdit etmek…

Ekonomik flört şiddeti

Partnerinin kendine finansal olarak bağımlı hale getirmeye çalışmaya paraya ulaşımını kısıtlamaya veya engellemeye dair yapılan eylemler ve ekonomik güç dengesini kendi lehine çevirmek için gösterilen çaba. Partnerinin çalışmasını engellemek, gelirine el koymak, borçlandırmak zorla senet imzalatmak…

Stalking Israrlı takip

Birlikteliğin hala sürerken veya sonlanmış olduğu zaman kişiye sosyal mecralardan ya da fiziksel olarak yapılan sürekli takiptir. Amaç partnerinin ya da eski partnerinin üzerinde varlığını hissettirerek baskı kurmaya çalışmaktır, korku uyandırmaya ve gözdağı vermektir. Gidilen yerlerde karşılarına çıkmak, evinin önünde beklemek, birtakım şeyler göndermek yollamak, arkadaşlardan veya aileden bilgi almaya çalışmak… Bazı insanlar tarafından önemsiz görülse de kadın cinayetleri vakalarının yüzde 76sında ısrarlı takip görülmüştür. Kesinlikle dikkat edilmesi ve önlem alınması gereken bir türdür.

Dijital flört şiddeti

Son zamanlarda ortaya çıkan bir tür olarak partnerini teknolojik araçlar kullanarak kontrol altına almaya çalışmak bu araçlar aracılığıyla tehdit etmek. Bu şiddet türü de çoğu zaman ilişki  içinde normalize edilen bir türdür. Ortak sosyal medya hesabı açmaya zorlamak, sosyal medya şifrelerini istemek, izinsiz telefon veya bilgisayar karıştırmak, sürekli mesaj atmak ve mesajlara anında dönülmesi için baskı kurmak, sosyal medyada paylaşılan içeriği kontrol etmek kısıtlamaya çalışmak…

Flört şiddeti nasıl önlenebilir ve flört şiddetiyle karşılaştığında neler yapılabilir?

Birçok insan bu konuda bilinçli olmadığı için kendisi ne kadar ilişki içerisinde değersiz hissederse hissetsin yine de kendisine uygulanan şiddetin adını koyamıyor. Bu duruma yaşadığımız coğrafyadaki ilişki anlayışında bazı nahoş durumların da normalize edilmesi, ilişkiye olan basmakalıp bakış açısı( özellikle ataerkil kültürde erkeğin kontrol ve gücü elinde tutması kadının rolünün daha çok yönlendirilen olarak atanması) katkı sağlıyor. Bu yüzden hem bireysel olarak hem toplumsal olarak flört şiddeti konusunda bilinçlenmek hatta okullarda bunun eğitimini vermek son derece önemli

İşaretleri takip etmek şiddeti önlemenin en can alıcı noktalarından biridir. Bu işaretler: kontrolcü davranışlar, aşırı kıskançlık, ilişkinin olması gerekenden epey hızlı ilerlemesi( bir manipülasyon yöntemi olarak lovebombing kullanarak) izolasyon, öfke patlamaları, sürekli yapılan eleştiri veya aşağılayıcı şakalar…

Şiddeti tespit edip tanımladıktan sonra kişinin şiddetin sorumluluğunu kendinde aramaması epey kritik bir nokta. Bunu hak ettiğini düşünmek ya da şiddeti küçültmeye çalışarak herkesin ilişkisinde böyle şeyler oluyor demek şiddeti çözüme kavuşturan bir şey değil hiçbir sebebin herhangi bir şiddet türünü haklı çıkarmayacağı unutulmaması gerekiyor.

Bu noktadan sonra partnerle duyulan rahatsızlık açık ve şeffaf bir şekilde paylaşılmalı güvenli ve eşit bir ilişki talep edildikten sonra partnerinin şiddetsiz bir ilişki kurmak için adım atıyor mu ya da seninle daha güvenli ve sağlıklı bir ilişki için iş birliği yapıyor mu? Partnerin şiddeti bir problem olarak görmüyorsa bu durumu çözmek için herhangi bir adım atmıyorsa o ilişkide bulunmayı sürdürmeyi gözden geçirmek faydalı olabilir. Her türlü şiddet türündeki vakaların çoğunda o şiddetin kesin bir şekilde durmadığı sürece şiddet dozajının artarak devam ettiği bildiriliyor. Çoğu zaman şiddet mağdurları bu durumun geçici olduğuna kendini inandırıyor. Bana iyi davrandığı da oluyor her zaman böyle öfkeli değil aslında beni çok seviyor gibi cümlelerle şiddet uygulayan partnerini affetmeye eğilimli mağdurlar aslında bilmeden daha derin bir şiddet döngüsüne giriyorlar. 

Şiddet döngüsünden kısaca bahsetmek isterim. Her ilişki aynı biçimde olmasa da kurbanların içinden çıkmalarını zorlaştıran bir döngü vardır.

1- Gerginliğin oluşma, tırmanma aşaması (Tension): Bu aşamada şiddet uygulayan taraf kendine sebepler aramaya başlar. Gerginlik yaratır kontrol etmeye baskı kurmaya çalışır. Huzursuzluk ve korku iklimi hakimdir. Kurban genelde sakinleştirmeye alttan almaya çalışır. Mağdurlar genelde bu dönemde yumurta kabuklarının üzerinde yürüyormuş gibi hisseder, istismarcının öfkesini tetiklemekten kaçınır.

2- Şiddet aşaması(Violence): Şiddet davranışının gerçekleştiği öfkenin patladığı kontrolün kaybedildiği aşamadır. Şiddet davranışı fiziksel, psikolojik, cinsel olabilir. Boyutları değişkenlik gösterir fakat her türlü yıkıcıdır. Bu aşamada şiddet uygulayan kişi şiddete maruz bıraktığı kişiyi şiddet eylemi için suçlayabilir. Fakat şiddet eylemi bir seçimdir hiçbir neden ise bunu aklamaz.

3-Balayı aşaması(Honeymoon): Şiddet uygulayan kişi mağdura pişmanlıklarını iletir şiddet davranışının sorumluluğunu almaz yalnızca özürlerini iletip bir daha olmayacağına değişeceğine dair sözler verir Birtakım manipülasyonlarla şiddet eylemini mağdurun gözünde küçültmeye önemsizleştirmeye çalışabilir hiç yaşanmamış gibi davranabilir. Mağdurun onu affetmesi için abartılı sevgi gösterilerinde bulunabilir, mağdurun ona tekar güvenebileceği izlenimini kazandırmaya çalışır.

Şiddet mağduru kişi, yalnızlık korkusu, istismarcı bir ilişkide zaten yaşamış olduğu özgüven ve özdeğer kaybı veya bu sürekli değişen tavrı çok aşık çok tutkulu olmak gibi yanlış eşleştirmelerde bulunmak gibi sebeplerle bu pişmanlığın samimi olduğuna inanmak isteyip ilişkiyi sürdürürse bu aşamadan sonra en başa dönülerek tekrarlayan şiddet döngüsüne girilir.

Şiddet döngüsünü fark etmek kendi ilişki içinde yaşadıklarımızı anlamlandırmaya yardımcı olabilir. Fakat yaşadıklarımızın farkında olmak döngüden çıkmak için bize yeterli gelmeyebilir. İlişkiden güvenli bir şekilde nasıl çıkacağını nereden ve nasıl yardım alabileceğini bilmek gerekir. Genellikle mağdurlar yaşadıklarını kendine yakıştıramadığından utanma duygusuyla bunu çevresinden saklama ailesi ya da arkadaşlarıyla paylaşmama eğiliminde oluyorlar ancak tam tersine bunun tek başına kaldırmak için çok ağır bir yük olduğunu anlamak hem tanıdıklarından hem profosyonellerden destek almanın epey önemli olduğunu bilinmesi gerekir.

Hem hukuki hem sosyal destek alınabilecek kuruluşlar:

Psikolojik danışmanlık veren merkezler: Profosyonel destek alabileceğiniz psikologlar, terapistler

Kadın örgütleri, sığınma evleri 

Sosyal destek hatları: Alo 183 Kadın, Çocuk, Özürlü, Aile Danışma Hattı  Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) - İstanbul 0212 465 21 96 – 97