İçe Dönüklük Sosyal Anksiyete midir?

Sosyal anksiyete ve içe-dönüklük tanımları birbirine sık sık karıştırılan iki farklı dinamiktir. Genellikle içe-dönük olan bireylerin sosyal anksiyete yaşıyor olabileceği düşünülür ancak içe-dönüklük bir kişilik özelliği, tercih edilen bir yalnızlıkken sosyal anksiyete kimi durumlarda psikiyatrik tedavi gerektiren bir bozukluğa dönüşebilmekte ve kişinin fonksiyonlarını büyük oranda etkileyebilmektedir. Bu yazıda sosyal anksiyete ve içe-dönüklük kavramlarının ne olduğunu açıkladıktan sonra içe dönüklük-sosyal anksiyete bozukluğu bağlantısını kuracağım ve bu konular hakkında yapılan bazı ilgi çekici deneylere yer vereceğim.

Ocak 13, 2024 - 09:09
Ocak 13, 2024 - 13:57
 0  43
İçe Dönüklük Sosyal Anksiyete midir?
İçe Dönüklük Sosyal Anksiyete midir?

DSM-III tanı ölçütlerine göre sosyal fobi "başkaları tarafından değerlendirileceği durumdan sürekli ve gerçeğe uygun olmayan bir korku duyma ve bu durumdan kaçınma; utanç duyacağı ya da rezil olacağı biçimde davranabileceğinden korkma" olarak tanımlanmıştır. Çoğunlukla kişilerde bozulmuş bir kendilik algısı ve/veya geçmişte yaşanmış olumsuz sosyal deneyimler sosyal anksiyetenin sebepleri arasında görülmektedir. Kişi toplum karşısında olumsuz algılanacağına inanmıştır, diğer insanların standartlarına ulaşamayacağını ve diğer insanlar tarafından kendisinin sevilemeyeceğini düşünür. Kişi böyle düşündükçe kalp atışının hızlanması, yüzün kızarması, zihnin bulanıklaşması gibi bazı fizyolojik belirtiler yaşayabilir, bu belirtileri yaşadıkça utancı artar, utancı arttıkça fizyolojik belirtiler de yaşanmaya devam eder. Dolayısıyla sosyal anksiyete bir döngüye girmiş olur.

Sosyal anksiyetenin en sık görüldüğü durum toplum önünde konuşma yapmaktır. Öyle ki Amerikalılar üzerinde yapılan anketlere göre ölüm korkusu altıncı sıradayken toplum önünde konuşma korkusu birinci sıradadır. Diğer durumlara örnek olarak başkaları ile birlikte yemek yeme, başkalarının önünde yazı yazma, umumi tuvaletleri kullanma verilebilir. Genel tema sosyal durumlarda kötü performans göstermekten korkmaktır. 

Sosyal anksiyete bozukluğunun alt tiplerinin sınıflandırılması konusu halen tartışmalı olsa da DSM-IV performans tipi, sınırlı etkileşimsel tip ve yaygın tip olarak üç kategori oluşturmuştur;

1.Performans Tipi: Kişinin yalnızken yaptığında anksiyete yaşamadığı bir veya daha fazla etkinliği toplum önünde yaparken anksiyete yaşaması.

2.Sınırlı Etkileşimsel Tip: Kişinin bir veya iki etkileşime yol açan sosyal durumlarda kaygı yaşaması.

3.Yaygın Tip: Kişinin sosyal durumların büyük bir çoğunluğunda kaygı yaşaması ve terleme, göz temasından kaçınma gibi fizyolojik anksiyete belirtilerini göstermesi.

Sosyal anksiyetenin tedavisinde genellikle ilaç tedavisinden ve psikolojik tedaviden (özellikle bilişsel-davranışçı terapi) yararlanılmaktadır. Bilişsel-davranışçı terapi ile kişide kaygıya yol açan, işlevsel olmayan düşünceler daha işlevsel ve gerçekçi olan düşüncelerle değiştirilir.

İçe Dönük Kişilik Yapısı ve Sosyal Anksiyete Bozukluğu ile Bağlantısı

Sosyal anksiyete bozukluğunun aksine içe dönüklük bir bozukluk değil kişilik yapısıdır. İçe dönük kişilik yapısına sahip insanlar diğer insanlardan çekindikleri için değil tercih etmedikleri için kendi başlarına vakit geçirirler. Tek başına sinemaya gitmek, tek başına seyahat etmek gibi aktiviteler; tek başına kalmayı diğer insanlarla vakit geçirmeye yeğlemek, fazla geniş olmayan bir arkadaş çevresine sahip olmak içe dönük kişilik yapısında mecburiyete değil tercihe dayalı olarak gerçekleşir ve kaygı değil huzur sağlar.

İçe dönük kişilik yapısına sahip kişiler sosyalleşmenin gerektiği durumlarda sosyal anksiyete bozukluğunun aksine kaygı duymazlar veya duyulan kaygı fonksiyonelliklerini etkilemez. Sosyal anksiyete bozukluğuna sahip biri sosyalleşmeyi, onların gözünde ideal olan diğer insanlar gibi topluluk karşısındaki etkinliklerde rahat davranabilmeyi fazlasıyla istese bile başarılı olamayabilir, yani kişi içe dönüklüğün aksine tercihi olmaksızın yalnızlaşır.

Sosyal Anksiyete Bozukluğu ile İlgili Deneyler

1.Cyberball Deneyi

Mark Boyes ve David French tarafından 2009’da yayınlanan bu deneyde Cyberball adında bir bilgisayar oyunu kullanılmıştır ve bu oyun hem dahil olabilmeyi hem de dışlanabilmeyi içerir, basit bir top fırlatma-tutma oyunudur. 3 kişilik takımlar oluşturulur ve 2 kişi araştırmacılar tarafından kontrol edilmektedir. Kimi durumda 3. kişi oyuna dahil edilirken kimi durumda dışlanmıştır ve gerçek olmayan sanal bir ortamda dışlanmanın bile kişide sosyal anksiyeteyi arttırdığı gözlenmiştir.

2.Yabancı Ortam Deneyi

Bağlanma teorisi ile tanıdığımız Mary Ainsworth tarafından yürütülen yabancı ortam deneyinde bir grup bebek bakım verenlerinden kontrollü biçimde ayrı tutularak davranışsal tepkileri izlenmiştir ve bağlanma stillerine yönelik çıkarımlarda bulunulmuştur. Bu deney doğrudan sosyal anksiyete ile bağlantılı olmasa da erken yaşlarda bakım verenin tutumlarının kişinin sosyal durumlarda nasıl bir tutum sergileyeceği üzerindeki etkisini göstermektedir. Örneğin kaygılı bağlanma stiline sahip olan kişilerin sosyal anksiyete yaşama ihtimalleri daha yüksektir ve bu bağlanma stilleri geçmişte bakım verenleriyle yaşadığı deneyimlere dayanabilmektedir.

Kaynakça

Boyes ME, French DJ. Having a cyberball: using a ball-throwing game as an experimental social stressor to examine the relationship between neuroticism and coping. Personality and Individual Differences 47 (2009) 396–401.

Dilbaz N. Sosyal anksiyete bozukluğu: tanı, epidemiyoloji, etiyoloji, klinik ve ayırıcı tanı. Klinik Psikiyatri 2000;Ek 2:3-21.

Dilbaz N. Sosyal fobi. Psikiyatri Dünyası 1997;1:18-24.

Morrison AS, Heimberg RG. Social anxiety and social anxiety disorder. The Annual Review of Clinical Psychology 2013. 9:249–74.

Spies R, Duschinskiy R. Inheriting mary ainsworth and the strange situation: questions of legacy, authority, and methodology for contemporary developmental attachment researchers. Sage Open 2021 Vol.11 Issue:3

Tepki Ekle

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Beyza Kalfa Merhaba, ben Uludağ Üniversitesi psikoloji bölümü 3. sınıf öğrencisi Beyza Kalfa. Öğrencilik hayatım boyunca gerek sosyal gerek kültürel anlamda gelişebilmek için stajlara, topluluklara, etkinliklere katılım gösteriyorum ve psikoloji hakkında araştırma yapmayı, yazmayı sevdiğim için Sayedra Psikoloji Blog bünyesinde yer almaktan mutluluk duyuyorum.