ZİHNİN KUŞKULU HALİ: PARANOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU
‘Herkes bana karşı, kimseye güvenmiyorum, bana plan kurdular, her an tetikte olmalıyım!’ Çevresindeki insanlara karşı sürekli kuşku duyan tekrarlayıcı ve paranoyak düşüncelerin yer aldığı kişilik bozukluğudur.
Paranoid kişilik bozukluğu, Küme A veya eksantrik kişilik bozuklukları içinde yer alan her şeye ve herkese karşı sebepsiz yere şüphe duyma hissinin yoğun olduğu patolojik bir ruh hastalığıdır. Aile geçmişinde şizofreni ve sanrı bozukluğu olan kişilerde bu bozukluğun görülme olasılığı yüksektir. Genetik olduğu ile ilgili araştırmalar olup bu hastalığın, çocukluk veya erken ergenlik döneminde yaşanılan aile sorunları ile bağlantılı olduğu yer almıştır. Çocuklukta yaşanılan şiddet, duygusal ve fiziksel ihmal ve istismar, travmatik deneyimler ve aşırı kısıtlayıcı veya kontrolcü aile deneyimleri olması, hastalık olma riskini arttırabilmektedir. Erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülmektedir.
Paranoid kişileri düşünce tarzları, şüphecilik, güvensizlik ve başkalarına karşı duyulan derin bir kuşkuyu içermektedir. Bu düşünceler, etrafındaki kişileri ve ikili ilişkilerini algılama tarzını değiştirebilmektedir. Genel olarak insanların kötü niyetli olduklarını zannederek onlara kuşkuyla yaklaşırlar ve güven duymazlar. Bir düşünceye takılı kalırlar, ondan başka düşünceleri kabul etmezler. Hayatlarını huzursuz, mutsuz ve kızgınlık içinde geçirebilmektedirler. Gösterdikleri öfke, geçmişlerinden gelen kin duygusunun gün yüzüne çıkmasıdır. Geçmişte yaşadıkları aşağılanma ve kendilerine karşı yapılan kötü davranışlara, şu an öfke ve saldırganlık olarak tepki verirler. Düşmanca duygular taşırlar, başkalarına karşı haset ve kıskançlık duyabilirler. Kendilerine yapılan davranışlara karşı art niyetli bakmaya eğilimlidirler. Oldukça ön yargılı olabilirler. Çevrelerine karşı her zaman belli bir mesafe koyabilmektedirler, yakınlık ve sıcaklık duymayı sevmezler. Otorite sahibi olmaktan hoşlanırlar ve kendilerinden aşağıda, zayıf ve eksik olan kişilere tepeden bakabilmektedirler. Paranoid kişilik bozukluğu olan kişiler, genellikle herkesi tehdit olarak görürler ve bunlara karşı savunma mekanizmaları geliştirirler. Kullandıkları savunma mekanizmaları yansıtma, yadsıma, rasyonalizasyon, gerileme, bölme ve projeksiyon ile içlerinde yer alan kaygı ve güvensizlik duygularını yönetmelerine yardımcı olurlar. Fakat geliştirdikleri bu savunma, gelecek vakitte sosyal hayatını ve kişisel gelişimini zorluğa sürüklemektedir. Küçük bir saldırıya karşı bile hazırlık içindedirler ve kendilerine ihanet edilmesine ya da kötü davranmasından korkarlar. Bundan dolayı herkesten uzak durmaya çalışırlar, sevgi ve acı gibi duygulara karşı tepkisiz kalırlar. Bağımsızlıklarına çok düşkündürler ve bağlanma kaygıları çok yüksektir. Bağlanmak eşittir zayıflıktır ilkesi geçerlidir. Kendilerinin hata yapmalarına tahammül edemezler, başkalarına bu hatayı yükleyerek benlik saygılarını korumaya çalışırlar.
Paranoid kişilik bozukluğu kişinin, diğerlerinin davranışlarını kötü amaçlı olarak düşünerek güvensizlik içinde yaşamasıdır. Belirli bir argüman olmadan kendilerine herkesin zarar vereceği fikri zihinlerinde yer alır. Bu kuşkulu ve şüpheli düşünce yapısına sahip kişilerin tedavisinde en geçerli işlem psikoterapi olarak görülmüştür. Terapi ile birlikte güven duygusu kazanılabilir, geçmişte yaşadığı yetersizlik duygusu onarılabilir ve kuşkulu düşünce bulutları temizlenebilir. Aynı zamanda bu bozukluk ile birlikte görülebilecek diğer ruh hastalıklarının tedavisi için terapi ile birlikte antidepresan, antipsikotik ve duygu durum düzenleyici ilaçlar da kullanılabilir.
REFERANS: Köroğlu, E., Bayraktar, S. (2019) Kişilik Bozuklukları. Ankara: HYB Yayıncılık
Tepki Ekle