SESSİZ GÜÇ: İÇE DÖNÜK İNSANLAR
İçe dönük insanlar için dış dünya yerine kendi düşüncelerine odaklanan dolayısıyla enerjisini ve gücünü de dış kaynaklar yerine kendinde bulan insanlar diyebiliriz. İçe dönükler yaygın olarak çekingen veya asosyal olarak biliniyor ve maalesef bu bir yanılgı. Peki içe dönükleri nasıl tanımlayabiliriz?
Carl Gustav Jung ve İçe Dönüklük
Psikolojideki kişilik teorileriyle tanıdığımız Jung bu kavramı ilk tanımlayan kişidir.
İçe Dönükler İçin Asosyal Diyebilir Miyiz?
Bu asosyallik ile karıştırılmamalıdır çünkü kalabalık ortamlara girerler, insanlarla iletişim kurup sosyalleşirler. Sadece bunun öncesinde enerjilerini toplamak adına bir süre kendileri ile kalmaları gerekir. İş, okul vb. sonrası düzenlenen etkinliklerde birçok insanın topladığı enerjiyi onlar o ortama girmeden yalnız kalarak toplarlar.
İçe Dönükler Utangaç Değildir.
Toplumda, bu kavram çekingen veya utangaç olmakla karıştırılıyor. Ama içe dönükler çekingen değildir. Utangaç bir insan kalabalık bir ortama girerken korkabilir. Ve bunu yenmeye çalışır, tek kalmaktan mutlu değildir bu durumdan sıkılmıştır. Ama içe dönük bir insan tek kalmaktan korkmaz ve zaten bunu yeğler. Bu şekilde mutludur ve huzura böyle ulaşır.
Peki Depresyonda Olabilirler Mi?
İçe dönükler de tabii depresyona girebilir ama sırf içe dönük bir insan olduğu için depresyonda olduğunu söyleyemeyiz. Bunun için elle tutulur bir sebebimiz yoktur.
İçe Dönükleri Biraz Daha Anlamaya Çalışalım.
Genel olarak toplumda yalnızlık mecbur kalınan ve olumsuz bir durummuş gibi algılanır. Yalnız kalmayı seçmek maalesef bir tercih olamaz diye düşünülür. Oysaki içe dönükler için yalnızlık yani kendileri ile kalmak çok büyük bir lütuftur. Onlar enerjilerini böyle toplar, kendilerini dışarıya bu şekilde hazırlar.
Kendi düşünce ve duygu dünyalarında rahat hissederler. Hayata karşı motivasyonlarını buradan alırlar yani bu şekilde deşarj olurlar diyebiliriz.
Çevrelerine baktığımızda rahat hissedebilecekleri bir ortam onlar için önem arz ettiğinden daha küçük yani çekirdek bir topluluk görebiliriz. Çevrelerini geniş tutmazlar çok yakın bir veya birkaç arkadaş onlar için yeterlidir.
Dışarıdan her ne kadar öyle algılansa da mutsuz değillerdir.
İçe Dönükler İçin Başka Ne Söyleyebiliriz?
Pek konuşmazlar daha çok yazmayı tercih ederler. Aslında iç dünyaları çok zengindir ama bunu dışa vurmazlar.
Başarısız insanlar değillerdir. Aksine, daha çok kendileri ile kalmak istemeleri de başarılarını pekiştiren şeydir.
Derin düşünceleri ve duyguları ile manevi değerlerine ve inançlarına da daha derinlemesine odaklıdırlar.
İçe Dönük İnsanların Güçlü Özellikleri
İlk olarak, gözlem-analiz odaklı olduklarını söyleyebiliriz. İç gözlemlemede çok başarılılar. Ve bu kendini tanımada çok önemlidir. Jung'un "dışa bakan rüya görür, içe bakan uyanır." sözünden de iç gözlemin önemini ve içe dönüklerin derin mevzularda başarılı olduklarını çıkarabiliriz.
İçe dönükler çok iyi dinleyicilerdir. Bu durum onların analitik düşünmelerini sağlar ayrıca empatik insanlar olduklarını da söyleyebiliriz.
Yine yalnız kalmanın en büyük getirilerinden biri olan yaratıcılık da güçlü olan özelliklerinden biridir. Derin düşünceleri onlara farklı bakış açıları sunar. Bu yüzden yaratıcı alanlarda başarılıdırlar. (Sanat, edebiyat, müzik...) Örneğin; J.K. Rowling, Vicente van Gogh, Ludwig van Beethoven, Soren Kierkegaard gibi isimler sanat alanında dünyaca ünlü içe dönüklerdendir.
İçe dönüklerin güçlü bir özelliği de liderlikte başarılı olmalarıdır bu biraz yanlış gelebilir ama derin düşünceleri, empatik olmaları ve daha dikkatli hareket etmeleri karar verme sürecinde önemli rol oynar veya bir grup çalışmasında içe dönükler diğer üyelerin fikirlerine de yer verdiği için başarı oranı artabilir.
Bilinen Bazı İçe Dönükler:
Abraham Lincoln Charles Darwin
Thomas Edison. Albert Einstein
Isaac Newton Carl Sagan
Nicola Tesla Stefan Hawking
Marie Curie
Tepki Ekle