SEVMEK BİR SANAT MIDIR ?: ERİCH FROMM VE SEVME EYLEMİ
“Bir insana kendi kendime yetemediğim için bağlıysam o kişi ancak bir can simidi olabilir, aradaki bağın sevgiyle hiçbir ilgisi yoktur. Mantığa aykırı görünse de yalnız kalabilme becerisi, sevme becerisinin koşuludur.” Gerçek sevgi nedir, ne değildir, insan nasıl sever? Sevmek bir sanat mıdır? Erich Fromm için evet sevmek bir sanattır. Fromm, Sevme Sanatı adlı kitabında sevmeyi bir “sanat” olarak ele almış ve sevgi türlerini açıklamıştır. Bu sevgi türleri sevginin nesnesine ve sevme şekline göre çeşitlilik gösterir.
Aşk ve Sevgi
Sevgi ve aşkın benzer tanımları vardır. Aşk tanımı itibariyle bir kişiye veya bir şeye karşı duyulan yoğun sevgi, ilgi ve bağlılık anlamını taşır. Sevgi ise, “insanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu.” tanımına sahiptir. Aşkı anlama çabalarının tarihi yüzyıllar öncesine dayanır. Bir çok psikolog, filozof ve araştırmacı sevgi ve aşkı anlamak için kafa yormuş, çeşitli teoriler geliştirmiştir.
Sevme Sanatı ve Erich Fromm
Psikanalist Erich Fromm da kendinden öncekiler gibi sevme konusuna değinmiş, Sevme Sanatı adlı kitabında sevgi ve aşk ile ilgili görüşlerine yer vermiştir. Fromm sevmeyi bir kuram olarak ele almıştır çünkü onun için sevmek bir sanattır. Fromm, “Sevme, insanın varoluş sorunun yanıtıdır.” der ve sevgiyi “sevdiğimiz şeyin büyümesi ve yaşaması için gösterdiğimiz etken (aktif) ilgi.” olarak tanımlar. Fromm için sevgi üretken bir güçtür.
Fromm kitabında, insanların sevmekle ilgili takındıkları üç yanlış tutumdan bahseder. Bunların birincisi çoğu kişinin sevme eylemini bir başkasını sevmekten çok sevilme olarak görmesidir. Fromm'a göreyse sevmek almaktan çok bir verme eylemidir. Fromm'un sözleriyle olgunlaşmamış sevgi, “Seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var” der. Olgunlaşmış sevginin söylediği ise “Sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum”dur. İkinci yanlış tutum ise sevmenin aslında kolay olduğu ama sevilecek nesneyi bulmanın zor olduğudur. Modernleşen dünyayla beraber erkek ve kadınlar sevilecek nesneyi fiziksel özelliklerde arar. Sevmek de artık bir alışverişe dönüşmüştür, insanlara da vitrindeki ürünlere bakar gibi bakarız. Oysa bu yanlış bir düşüncedir. Böyle bir durumda gerçek bir sevgiden söz edilemez. Üçüncü ve son yanlış ise, aşık olmanın sürekli bir sevme hali olarak görülmesir. Fromm'a göre kişi, sadece bir tek kişiyi sever ve onun dışındaki her şeye kayıtsız kalırsa onun sevgisi sevgi değildir. Ya olabildiğine bir bencillik ya da ortak bir yaşam biçimidir. Fromm sevginin bir tek kişiye değil herkese yönelik olduğunu söyler. Kitabında bunu “Eğer bir kişiye ‘seni seviyorum’ diyebiliyorsam, 'sende herkesi seviyorum, sende bütün dünyayı seviyorum, sende aynı zamanda kendimi de seviyorum’ diyebilmeliyim.” sözleriyle ifade eder.
Fromm kitabında çağdaş aile kurumunu da eleştirmiştir. Ona göre evliliklerin çoğu gerçek sevgiden yoksun beraberliklere dönüşmüştür. Toplumsal görev duygusu, ekonomik çıkarlar, gelenekler, çocuklara olan ortak ilgi gibi faktörlerle evlilik bir “ortaklığa” dönüşmüştür.
Ona göre sevgiyi gerçek ve sahte sevgi olmak üzere iki ana başlığa ayırabiliriz. Sevme türleri nesnesine ve sevme şekline göre çeşitlilik gösterir:
1 . Gerçek Sevgi/Aşk
a) Kardeşlik Sevgisi
Evrensel bir sevgidir, tek bir kişiye ait değildir ve tüm insanları sevme anlamını taşır. Kardeşlik sevgisi, tüm sevgi çeşitlerinden önce var olan sevgi türüdür. Fromm bu sevgi için İncil'de sözü edilen sevgidir der ve “komşunu kendin gibi sev” cümlesini örnek gösterir. Kardeşlik sevgisi hepimizin eşit olduğu görüşüne dayanır, insanlıkla birleşme, kaynaşma ve dayanışmayı içerir.
b) Anne Sevgisi
Anne sevgisi çocuğun sevgisinin koşulsuz karşılanmasıdır. Evrensel, koşulsuz ve özgecidir. Bu tür sevgi eşit olmayan bir sevgidir çünkü taraflardan biri hep verici rolünü üstlenirken diğer taraf hep alıcı rolündedir. Çocuk başta anneye bağımlıdır sonraysa büyür ve bağımsız bir birey olarak ayrılma zamanı gelir. Fromm'a göre bu ayrılma aşamasında sevgi karşılığında hiç bir şey istenilmeyen güç bir görev haline gelir.
c) Cinsel Sevgi
Önceki sevgi türlerinin aksine evrensel değil özeldir ve cinsellik yer alır. Bir başka insanla tek vücut olmaya duyulan şiddetli bir istek olarak ifade edilmiştir. Fromm: “Cinsel sevgi iki kişilik yalnızlıktır.” der ve bu türün sevgi türlerinin en aldatıcısı olduğunu söyler. Bu sevginin temelini, kişinin yaşamını tamamen bir diğeriyle birleştirme isteğinin ve arzusunun oluşturduğunu belirtmiştir. Burada aşık olma haliyle karşılaşırız fakat bu sevgi türü kırılgan yapısı gereği kısa ömürlüdür.
d) Kendini Sevme
Kendine odaklı bir sevgidir, Fromm’a göre bu sevgi bencillik değil hatta bencilliğin tam zıttıdır. Fromm burada bencil kişinin kendini aslında çok az sevdiğine vurgu yapar. Aynı zamanda, Meister Eckhart’ın “Eğer kendinizi severseniz, başkalarını da kendiniz kadar seversiniz…” sözüne gönderme yaparak kendimizi sevmenin başkalarını sevme önünde bir engel değil aksine sevgiyi çoğaltan bir eylem olduğuna vurgular.
e) Tanrı Sevgisi
Evrenseldir. Ayrı olma halinin üstesinden gelme ve birliğe ulaşma gereksiniminden doğar, tanrıyla bir olma halidir. Fromm tanrıya duyulan sevginin ana-babaya duyulan sevgiden ayrılamayacağını ifade eder. Kişilerin tanrı sevgisini, tanrının varlığına ilişkin ulaştıkları olgunluk seviyesi şeklinde yorumlar.
2.Sahte Sevgi/Aşk
Gerçek sevginin bazı durumlarını barındırabilir. Karşı tarafı idealleştirme /tapma derecesinde olma halinin bulunduğu ,yoğun, ani başlangıçlara sahip, kırılgan ve içi boş bir sevgidir.
Sevginin Uygulanması
Bu kısımda Fromm teoriden pratiğe geçer. Ona göre sevme bireysel bir deneyimdir. Sevgiye ilişkin bilgi edinmek için bizzat tecrübe ederek sevme kabiliyeti kazanılması gerekliliğini vurgular. Fromm sevmeyi de yaşamak gibi bir sanat olarak görür: “Eğer nasıl sevmemiz gerektiğini öğreneceksek müzik, resim, marangozluk, doktorluk ya da mühendislik sanatlarını, mesleklerini öğrenmek için ne yapıyorsak onun aynısını yapmamız gerekecektir.” der. Sevme sanatında ustalaşmak istiyorsak çabalamalı, yoğunlaşma ve disiplinle kendimizi bu işe vermemiz gerekmektedir.
REFERANSLAR
1 .FROMM, Erich (1985), Sevme Sanatı (Çev: Işıtan Gündüz) İstanbul: Say Yayınları.
Tepki Ekle