Ters Yüz 2

“Yeni duygulara yer açın” sloganı ile çıkan ikinci filminde Riley’nin ergenliğe girdiği zaman üzerine duruluyor. Film Riley’nin geçirdiği değişimle başlar. Riley büyümüştür ve bununla birlikte benlik algısı oluşmaya başlamıştır. Benlik algısı Riley’nin anılarının bilinç akışına bırakılması ile ortaya çıkan düşüncelerinin bütünüdür. Bilinç akışından neşe sorumludur ve neşe kötü anıları buraya götürmemekte kararlıdır. Filmin devamında ise temel duygular olan neşe, öfke, tiksinti ve korkuya ek olarak 4 farklı duygu katılır. Bunlar kaygı, bıkkınlık, utanç ve gıpta.

Riley hokeydeki başarıları sayesinde yakın arkadaşları ile hokey kampına, lise koçu tarafından davet edilir. Sonrasında her şey bir gecede Riley’nin ergenliğe girmesiyle başlıyor ki filmin en kritik noktalarından bir tanesi. Teknik ekibin gelip kontrol paneline yeni duygular eklemesinin ardından bir anda yeni duygular da kontrol merkezine geliyorlar. Bıkkınlık, duygusunun sıkılganlığı filmde çok güzel tasvir edilmiş. Genel olarak ekiple bile çok az iletişim halinde ve sürekli koltuğunda yatarak elinde uzaktan bir kumanda ile kontrol panelini kontrol ediyor. Utanç, kendini göstermekten çekinen ve  arka planda duran bir karakter, kendini savunmasız hissettiği anlarda hemen suratını kapşonlu ceketine gizliyor. Gıpta, çok hareketli, boyut olarak çok küçük fakat en dikkat çekici özelliği kocaman gözlerinin olması ki bu gıpta duygusunun başlıca özelliğini çok güzel bir şekilde yansıtmış. Kaygı, çok heyecanlı ve konuşkan bir karakter,  çok hızlı düşünüyor, konuşuyor ve tepki veriyor. Kaygının kararlarını çok hızlı vermesi ve telaşlı olması diğer ana duyguların kaygıya ayak uydurmasını zorlaştırır. Kaygı ve diğer duygular arasındaki anlaşmazlık sonrasında kontrolü kaygı ele geçirir ve Riley’in benlik algısını zihnin arkalarına gönderir. Daha sonra kaygı, ana duygular olan neşe, öfke, tiksinti, korku ve üzüntüyü kavanoza hapseder. Korku bu sırada kendilerini bastırılmış duygular olarak ifade eder. Buna benzer filmde birçok ince detay mevcut ve bunları film ilerledikçe görmek mümkün oluyor. Ergenlikle beraber gelen yeni duyguların, ana duyguları olan neşe, üzüntü, korku, tiksinti ve öfkeyi yaşamamakve hissetmemek gerektiğine dair baskıyı gözler önüne seriyor. Kaygının kontrolü ele geçirmesiyle birlikte 3 günlük hokey kampında yaşanan olayları anlatan bir süreç başlar. Riley hokey kampı boyunca eski arkadaşlarından kopmak istememektedir ama diğer taraftan da bulunduğu ortama ayak uydurmaya çalışmaktadır. Kampta liseli , kendinden büyük kızlarla arkadaşlık kurmaya başlar ki bu sahnelerde gıpta ön plana çıkar. Kendini liselilerin arasında onlardan biri gibi hissedebilmek için saçını boyar hatta çok sevdiği müzik grubunu sevmiyormuş gibi davranır. 

Filmin sonuna doğru Riley takıma seçilip seçilemeyeceğini çok fazla kaygı haline getirir ve gece uyuyamaz. Koçun ofisine gizlice girip, kişisel defterini okur. Bu defterde kendisi ile ilgili olan kısmı görünce çok üzülür çünkü koç onun hazır olmadığını düşünmektedir. Bunun üzerine ertesi gün gerçekleşecek olan son maça hazırlıklar yapar ve maçta 3 gol atarsa  koçu etkileyip seneye lise takımına girebileceğini düşünür. Başta her şey çok iyi gider ve Riley’nin kaygısı onun 2 gol atmasına bile yardımcı olur fakat sonrasında Riley’in yakın arkadaşına faul yapması ve ceza klübesine gitmesi onu çok kötü etkiler. Bu sırada neşe ve diğerleri Riley’nin eski benlik algısını kontrol merkezine geri getirmişlerdir fakat anksiyetenin yeni geliştirdiği benlik algısı Riley’nin o sırada anksiyete atağı geçirmesine sebebiyet verir. Neşe başta eski ve iyi olduğunu düşündüğü benlik algısını tekrar yerine koymak ister fakat daha sonrasında Riley’nin yeni duygularının eski duyguları kadar işlevsel olduğunun ve benliğinin bir parçası olduğunu kabul eder. Riley bundan sonra yeni bir benlik oluşturur ve tüm duygular bundan sonra kendilerinin kötü olarak değerlendirdikleri anıların da bilinç akışına gitmesine karar verirler. 

Çocuk, genç veya yaşlı fark etmeksizin pek çok kişinin ortak noktalar bulabileceği bir animasyon filmiydi Ters Yüz animasyon filmi. Tüm duyguların gerekliliğinin ve öneminin vurgulandığı etkileyici bir filmdi. Kişinin her ne kadar duygularını hissetmek istemese de kendinden kaçamaması ve hissettiği her duygunun bireysel gelişimi ve benlik algısı açısından önemine değiniyordu. Neşe bizi hayata bağlayan, üzüntü rahatlamamıza yardımcı olan, tiksinti istemediğimiz durumlardan bizi koruyan, korku tehlikeli durumlardan bizi koruyan, öfke sınır çizmemizi sağlayan, utanç davranışlarımızı düzenlememize yardımcı olan, bıkkınlık dinlenmemize yardımcı olan, gıpta daha iyisi olabileceğimizi gösteren ve son olarak kaygı yönetebildiğimiz sürece başımıza gelebilecek olan zorlu durumların üstesinden gelmemizde bize hazırlık ve uyaran işlevi gösterir.